Hatay’da kamulaştırma kararları protesto edildi: ‘Hatay zeytinsiz olmaz’
SOL Defne partisi belediye başkan adayı Serbay Mansuroğlu, Deprem Mağdurları Derneği ve Hancağız halkı, Hatay’da kamulaştırma adı altında zeytinlikler, tarım ve barınma alanlarının kamulaştırılmasına tepki olarak ortak açıklama yayınladı.
“2021 zeytin üretim istatistiklerine göre Hatay, Türkiye’de üretilen toplam taneli zeytinde %7’lik paya sahiptir. Hatay zeytin ağacının ülkemiz zeytin üretimindeki yerinin yanı sıra ekimi de ön plana çıkmaktadır. Zeytin ağacının anavatanı sayılan bölgede zeytin ağacı yetiştiriciliğinin geçmişi çok eski dönemlere kadar uzanıyor. Büyük önem taşıyor” dedi. Açıklama şöyle: “Zeytin ağaçları ve zeytinlikler, Hatay halkının ekonomik yaşamının yanı sıra sosyal ve kültürel yaşamının da bir parçasıdır. Hatay insanı, zeytin ağaçları ve zeytinliklerle her zaman iç içe olmuştur. Her ne kadar kentsel yaşam ve şehrin tarihi merkezi Depremle yok olan zeytinlikler, Hatay’ın kimliğinin ve kadim-geleneksel yaşam tarzının yaşatılmasına katkı sağlamaya devam ediyor.”Zeytinliksiz Hatay olmaz. Zeytinlikler yok edilerek Hatay yeniden imar edilemez, canlandırılamaz. Zeytinin, zeytin ağaçlarının değerini ve üretimini Hatay halkına anlatmak zordur. Ama bizim için, acımasızca kökünden sökülen her ağaç, yerine bir köz bırakır.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada şu hususlara dikkat çekildi:
Dün Dikmece, Orhanlı, Gülderen. Bugün Hancağızız. Yarın başka bir köy, başka bir mahalle… Bu katliamı durdurmak için Hancağız’ı korumak, vatanımızı korumak demektir. Binlerce ağacın yer aldığı yüzlerce dönüm zeytinlik betonla kaplanacak ve üzerine binden fazla konut yapılacak.
Hancağızlılar yıllardır kendilerine miras kalan toprakları işliyor ve zeytinlerinin bakımını yapıyor. Acil kamulaştırma kararıyla el konulan zeytinliklerimiz geçimimize katkı sağlayan yaşam kaynaklarımızdır.
Şubat depremlerinde kaybettiklerimiz saymakla bitmiyor, Hancağız’da sadece bir ailenin onlarca kaybı var. Köyün yüzde 90’ı yıkılmış, barınma sorunu çözülmemiş, verilen sözler tutulmamış, insanlar hâlâ çadırlarda ya da konteynerlerde yaşıyor ve sağlık, eğitim ve ulaşım hizmetlerine ulaşmakta zorluk yaşıyor. Topraklarımızın kamulaştırıldığı haberleri ile. Ne bir bilgilendirme, ne bir uzaklaştırma süreci, ne de bir muhatap olmamasına rağmen onlarca yıldır bakımını üstlendiğimiz zeytin ağaçlarımızın sökülmeye başladığını görüyoruz.
Onlarca canını, evini, işini kaybeden, bir yılı aşkın süredir yaşam mücadelesi veren insanların topraklarının hiçbir uyarı yapılmadan, sorgulanmadan elinden alınması akıl almaz. Hatay’da yüzlerce, belki de binlerce dekar arazi varken, daha küçük olan Defne Mahallesi’ndeki tarım arazilerinin ve zeytinliklerin alelacele kamulaştırılması anlaşılır olmaktan uzaktır.
Hancağız köyü sakinleri topraklarından mahrum bırakılıyor. Aceleyle kamulaştırıldığı söylenen 600 dekarlık alanda 30.000 civarında zeytin ağacımız var. Atalarımızın zeytin ağaçlarıyla yeniden canlandırdığı bu toprakların sahipleri ya da prim ödeyen Hancağız köyünün sakinleri ne ekecek, hasadı yapacak? Ne yiyecek, ne içecek? Geçinmek için ne yapacak?
Dozer kovaları ve kamyonlarıyla zeytinliklerimizi sökmeye başlayan BİNBAY İnşaat’ın belgeleri var mı bilmesek de resmi izinleri, belgeleri ya da iki satırlık yazıları var mı?
Bedrettin Binbay’ın son 10 yılda milyar TL’nin üzerinde ihale alan ve 2018’de AKP’nin milletvekili adayı olan şirketi Binbay Yapı, TOKİ ile anlaşma yaparak yeşilimizi griye, zeytinliklerimizi betona çeviriyor.
Bakanın gecekondu olarak tanımladığı köylülerin çoğunluğunun mülkiyet hakkı bulunuyor. Gerçek istilacı kim? Hancağızlılar hazine arazilerini kanunların izin verdiği ölçüde zeytin ağaçlarıyla canlandırdılar. Söz konusu alanın ne kadarı hazine arazisi, ne kadarı kayıtlı arazidir?
Zeytin ağaçları köklerini toprağa sağlam bir şekilde tutarak erozyonu önler. Zeytinlikler aynı zamanda çok çeşitli bitki ve hayvan türlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Bu alanlar kuşlar, böcekler ve diğer canlıların yaşam alanıdır. Zeytin ağaçları fotosentez sırasında karbondioksiti emer ve oksijen üretir. Bu nedenle atmosferdeki oksijenin artmasına katkıda bulunurlar ve aynı zamanda yeraltı suyunun korunmasına da yardımcı olurlar. Kökleri akiferleri besleyerek bu su kaynaklarının sürdürülebilirliğine katkıda bulunur.Zeytinyağı ve doğrudan tüketim açısından çok önemli bir besin kaynağıdır. Bu da yerel ekonomiye katkı sağlıyor. Şehrimizin ekolojik dengesi açısından büyük önem taşıyan zeytinliklerimizin elimizden alınmasını kabul etmiyoruz. Zeytinlikler, onları eken ve hasat eden köylülere aittir.
Hancağız’ın nüfusu bine ulaşmamış olsa da binlerce kişinin yerleşeceği köyden burada devasa bir şehrin oluşturulacak olması da köylüleri düşündüren ve endişelendiren bir diğer konudur. Yüzyıllardır komşularıyla, akrabalarıyla, kültürleriyle iç içe yaşayan bu insanlar, TOKİ inşaatlarında hayati sorunların doğabileceğini öngörüyor ve yetkililerin bu konuda nasıl bir planlama yaptığını merak ediyor.
Bu katliamları gerçekleştirenlere çağrıda bulunuyoruz: Zeytinliklerimizi, toprağımızı, kültürümüzü, soframızı, geçim kaynağımızı sahipsiz bırakmayacağız. İş makinelerinizi acilen zeytinlik ve orman niteliği taşımayan hazine arazilerine, insanların kendi evini yapmak istediği alanlara yönlendirin ve bu insanların acil ve ücretsiz barınma hakkına saygı gösterin! Bizim için hayati önem taşıyan zeytinliklerimizi barınma hakkımızın önüne geçirmenize izin vermeyeceğiz.
